Dünyamız daha çok teknoloji odaklı hale geldikçe; artık çocuklarımıza bilgisayar kullanmasından çok, bilgisayarı, programları ve oynadıkları oyunları kendi kendilerine nasıl inşa edeceğini öğretmeliyiz...
Bilişim Teknolojileri öğretmeni olarak (henüz atanamadım) söylemek istediklerimin tümüdür...
Ders : Panorama
Yine bir merak üzerine yola çıktım...
Elimden geldiğince Paint.net ile cross-progressing yapmaya çalışacağım. Birlikte izleyelim bakalım nasıl bir sonuç çıkacak...
Windows 7 RC sürümü çıkalı çok oldu ama okul derslerimde kullanmam gereken programlar yüzünden uzun bir süre bilgisayarıma sadece Windows 7 kurmayı istemedim. Ayrıca Windows 7’yi indirebileceğim kotaya sahip bir internet bağlantısıda bulamadım, o ayrı konu.
Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor, Türkiye’deki Bilgisayar okuryazarı sayısını artırmak için hazırlanmış, eğitmenlerin gönüllü çalışarak yürüttüğü bir proje.
BBBÖ’yü proje koordinatörümüz Başak Saral’dan dinleyelim.
Eğer izleyemiyorsanız video url : http://video.yahoo.com/watch/2989403/8559640
Bu video geçen yıl geçilmiş. Ama projenin ilerleyen kademelerini ve bu proje için yaptıklarımı yine buradan paylaşıyor olacağım.
Bilgisayar kullanmaya biraz geç başladım ben, üniversite 1. sınıfta. O da bölümüm sebebiyle.
Üniversiteyi kazanana kadar bilgisayar hep ders çalışma zamanımı çalacak bir aletti benim için. Ama BÖTE’yi kazanınca, işler değişti. Bilgisayarın B’sini bilmeden BÖTE okumaya kalktım. Belki inanın belki inanmayın ama ilk bilgisayar dersinde RAM ne demek? diye sorduğumu hatırlarım. Ama bu sorudan sonrada Günde 18 saat bilgisayar başında kaldığımı ve Google’ın tüm inceliklerini kullandığımı da bilirim. Yani ne kadar neyi bilmezseniz bilmeyin, isteyince herşey öğreniliyor. Hiç bir zaman öğrenmemek için hiç bir şey bahane değil!
Neyse 1. sınıfta kaydettiğim CD’lere bakıyordum, gerçekten çok fazla şey kaydetmişim. Bir çok internet sayfası, resim, anakartın işlevlerinden, programlama dillerine kadar. Arasıra bunları burada paylaşacağım. İlk olarak 1. sınıf 2. dönem ders olarak aldığımız C ile yazdığım ilk orgramlarından birisini buldum; Klasik vize final notlarını hesaplayan program;
Bu mim’mi (Bilgisayar kullanmaya nasıl ve ne zaman başladınız?) sağdaki sütundaki OMU’den Sesler bölümünde en yakın tarihte blog yazısı yazmış olan 3 arkadaşıma pas atıyorum!!!
http://www.selimturk.com.tr/
http://nnuraykaya.blogspot.com/
http://somurgec.blogspot.com/
BBK_filmi
habitatcan tarafından gönderilen video
Bilgisayar Bilmeyen Kalmayacak...
Nasıl mı?
Cevabı videoda ve http://www.bilgitoplumu.net te
Web 2.0 dan bahsettim, teknolojiden bahsettim, internetten bahsettim, bloglardan bahsettim, bu sayede blog açan bir çok arkadaşım oldu. Şimdi ise sıra MİM’de…
MİM Nedir?
Yani bir konu ile ilgili düşündüklerini ya da sorulan soruyu blogunda yazarak, düşüncelerini merak ettiğin arkadaşlarını mimlemektir. Arkadaşların da konu ile ilgili fikirlerini bloglarında yazarlar ve diğer arkadaşlarını mimlerler, bu böyle gider.
Baktım bizim OMÜ BÖTE’den bir çok arkadaşımın blogu var artık, ve bazen benzer konuları blog ve yorumlarımızda tartışıyoruz, paylaşıyoruz. O zaman mimleme olayına geçme vaktimiz gelmiştir. Ve aynı zamanda bu blog açan arkadaşlarımızı biraz da bloglara yorum bırakmaya özendirmek gerekli…
Böylece Bilgisayar ve Teknoloji Kulübü olarak yapmak istediğimiz ama yer ve zaman problemi yüzünden yapamadığımız “Bilişimde 5 çayı” ya da “Teknolojik Sohbet” lerimizi internet üzerinden, bloglarımızdan, web 2.0 teknolojisini kullanarak, bizim gibi bilgisayarcılara yakışır şekilde yapabiliriz.
Şimdi mim nedir anlattığımıza göre; önümüzde de tatil olduğuna göre( yani bol bol zamanımız olduğuna göre); bekleyin arkadaşlar mimler her an gelebilir!!!
Samsun’a yaz gelmiş!!!
Evet bunu biraz geç farkettim, yaklaşık 15 gündür kurultay, bahar şenlikleri, projeler derken hiç fark edememiştim.
Ama final dönemi gelince finallere çalışmak dışındaki her iş cazip gelir ya, dışarıya bir baktım, evet yaz gelmiş…
İşte fotoğraflar;
Teknoloji’ye güvenilebilir mi?
Ta ki bahar şenliklerine kadar teknolojinin doğru kullanıldığı takdirde güvenilir olduğunu düşünürdüm. Şimdi kararsızım.
8. OMU Bahar Şenlikleri’nde tüm OMÜ Öğrenci kulüpleri gibi biz de stant açtık ve standımızda Bilenler Bilmeyenlere Bilgisayar Öğretiyor, Bilgisayar Bilmeyen Kalmayacak ve Live@EDU programının tanıtımını yapmaya çalıştık.
Öğrencilere …@oposta.omu.edu.tr uzantılı mail adreslerini nasıl alacaklarını anlattık. Ama öğrencilerin bir kısmı hesapları kulübün açtığını ve onları yanıltmaya çalıştığımızı düşündü. Ben neden böyle birşeye ihtiyaç duyayım ki! Düşünsenize tüm okula böyle hesaplar açıyorum. Kullanıcı adınız isim.soyisim@oposta.omu.edu.tr, Şifreniz okul numaranız, http://www.hotmail.com dan giriş yapın diyorum. Kişi olarak neden böyle birşeye ihtiyaç duyayım ki?
İşte burası kopma noktam oldu. Şimdi kararsızım. Ben interneti doğru kullandığımı düşünüyorum ama yanlış kullanan insanlar yüzünden biz de yanlış anlaşılıyoruz. Bunu insanlara nasıl aktaracağım? Bildiklerim, doğrularım kafamı karıştırdı açıkçası. Dijital göçmenler, beni yani dijital yerliyi bir yanıltıcı olarak görürse, biz bu güzelim teknoloji nasıl geliştirir ve kullanımını yaygınlaştırırız?
